Eleştiri üzerine

Bir gün bana neden yeteneğim olmadığı halde şiir yazdığımı sormuştun. Ben şöyle düşünüyorum: "Eğer herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse bir şey düşünmüyordur." demiş Walter Lippman. Düşünmediğim kısmını, sadece herkesin bir şeyler yaratmak mecburiyetinde olduğunu varsayarak atlıyorum. Yoksa insan çok fazla düşünmeden de fevkalade hayatlar yaşayabilir.

İnsanın duyduğu yaratmak mecburiyetinin ise ölüme karşı okunan bir meydan okumadan ibaret olduğunu düşünüyorum. Modern toplumun tuğlaların birbirinin üzerine konulduğu gibi yarata yarata oluştuğunu varsayıyorum. Yaratmaktan vazgeçmenin ve saf mutluluğun üzerine gitmenin kültürel birikim oluşturmanın önünde bir engel olduğunu düşünüyorum. Çok fazla düşünüyorum ve varsayıyorum gibi kelimeler kullanmaktan kaçınmak için yazımın devamında kesin ifadelere yer vereceğim. Lakin bu tarzın, düşüncelerim üzerinde hala şüphe barındırdığım gibi bir gerçeği atlamasına izin verme lütfen.

Yaratmak konusunda Pollock'u esas alırsak ki sadece çeşitlerinden biridir. O an ki duygu ile yaratmanın kurgu ile yaratma arasındaki temel farklılığı üzerine duygu ile yaratmanın tarafında olduğum gerçeğini esas alıyorum. Çok da fazla uzatmadan şiirin, hatta en iyi şiirlerin dahi bir anlık duygu bütünlüğü ile yazıldığını düşünüyorum. Kurgu şiirleri genelde hitap ettiği kitle ile birlikte benim pek haz almadığım bir bütünlüğü oluşturuyor. Belki yeteneksiz biri olabilirim fakat şiir konusunda duygu ile yaratmak mecburiyetini sana düz yazı ile anlatmak istedim. Duygu düz yazısı, ile belki de... Çok ustaca hazırlanmadığı kabul olunan bu düz yazı belki şiir konusunda yapacağım bundan sonraki beş bin deneme arasından tam bütünlüğü sağlanabilecek bir kaç tanesi için açıklayıcı olmuştur.

Diğerleri gibi nazik bir şekilde bana çok iyi şiir yazdığımı söylemediğin için teşekkür ederim. Kendine iyi bak.

0 yorum:

Yorum Gönder

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Multimedia Updates

Teşekkürler

Bizi takip edin.